514 DEPREMİN 65’İ HATAY’DAN İSTANBUL’A GETİREN FERİBOTLA GÜÇLENDİRİLDİ
KAHRAMANMARAŞ merkezli depremden etkilenen 65 depremzede İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait Osmangazi 1 Vapuru ile İstanbul’a getirildi. Depremzedelerden 55’i İstanbul’daki yakınlarının yanına giderken, sığınma talebinde bulunan 5 depremzede İstanbul’daki bir KYK yurduna, 5 depremzede ise Edirne’deki üniversite misafirhanesine götürüldü.
Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremin ardından kurtarma çalışmaları devam ederken, bölgede kalmak istemeyen depremzedelerin tahliyesi sürüyor. Hatay’daki depremde evsiz kalan ve şehri terk etmek isteyen depremzedeler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi için Osmangazi 1 Vapuru ile tahliye edildi. Bu amaçla İskenderun’a gönderilen vapur, 514 depremzede, 20 araç ve 4 motosikletle 13 Şubat Pazartesi günü saat 16.20’de yola çıktı.
37 depremzede Mersin’e, 237 depremzede Antalya’ya, 139 depremzede 10 araç ve 2 motosiklet de Çeşme’ye götürüldü. Kalan 65 depremzede ve 10 araç ve motosikletle yoluna devam eden vapur, kalkışından 51 saat sonra bugün saat 19.30’da İstanbul’a ulaştı.
Vapur ve valizlerle vapurdan inen depremzedelerden 55’i yakınlarının yanına yerleşmek üzere yola çıkarken, sığınma talebinde bulunan 10 depremzededen 5’i Sancaktepe’deki KYK Mahmut Celalettin Ökten erkek öğrenci yurduna, 5’i de Tokat’a götürüldü. Edirne Trakya Üniversitesi Konukevi. Depremde ayağından yaralanan bir kişi ile yolculuk sırasında rahatsızlanan bir çocuk da ambulansla hastaneye kaldırıldı.
‘SİZLERİ SEVİYORUZ, BİRBİRİMİZİ SEVMEK ZORUNDAYIZ’
Eşiyle birlikte Silivri’deki çocuklarının yanına gideceğini belirten Nedim Ufuk, “Allah bu devleti bozmasın, bizi kardeş yapmasın. Evlerimiz yıkıldı ama gönüllerimiz dağılmadı, kalbimiz sizlerle. Sizi seviyoruz, birbirimizi sevmek zorundayız.Başka çaremiz yok.Allah bu devlete, bu millete güç kuvvet versin.Allah bizi kardeş eylesin.Allah bir daha böyle bir musibeti yaşamasın Allah’ım dedi.
Deprem sırasında ziyarete gittikleri kızının evinde yakalandıklarını belirten Yüksel Çiftçi, misafirhaneye gittik ve orada beyin sarsıntısına yakalandık. Çok korkmuştuk. “Hala şoktayım” dedi.
‘ÜSTÜNE SOBA DÜŞER, KANAT OLURUM, KORUSUN’
Eşi Salih Çiftçi ise sobanın içine düşecekti, ben kanat oldum, kurtardım. İkinci depremde dışarıda kaldık. Allaha şükür hiçbirimize bir şey olmadı. Çatlaklar vardı, mutfak gitti, yan duvarlar gitti ama konuta hiçbir şey olmadı. “Tanrı bizi kurtardı” dedi.
